Borçlu icra dairesinde vermiş olduğu ödemeye ilişkin taahhüdü, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eder ise alacaklının şikayeti üzerine, borçlu hakkında üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir.
Karar verilen hapis cezası uygulanmaya başladıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o güne kadar verdiği taahhüde ilişkin yatırmak zorunda olduğu miktarı öderse tahliye edilir. Kalan ödemelerini tahliyeden sonra tekrar keserse hakkında yeniden tazyik hapsine karar verilir. Ancak, verilen taahhütten dolayı verilecek tazyik hapsinin süresi kanunen üç ayı geçemez.
Yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra ceza mahkemesidir. Şikayet hakkı fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.
YARGITAY 19.Ceza Dairesi'nin 2016/9718 E. 2016/19819 K. 16.06.2016 tarihli kararında "toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi" gerektiğini beyan etmiştir:
Dava ve Karar: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık ...., 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin .... İcra Ceza Mahkemesinin 23/12/2015 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 18/05/2015 gün ve-....sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/06/2016 gün ve.... sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Sanığın aynı borca ait 12/01/2011 tarihli ödeme taahhüdü ile 30/05/2011 tarihinde ödemesi kararlaştırılan borcu yerine getirmemesi sonucunda 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince 3 aya kadar hapsen tazyikine .... İcra Ceza Mahkemesinin 07/09/2011 talihli ve ... esas, ... sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ....İcra Ceza Mahkemesinin 03/10/2011 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararı ile karar verilmesi suretiyle kesinleşerek infazına geçilip bu cezasını 02/02/2012-02/05/2012 tarihleri arasında infaz etmesini müteakip, bu kez sanığın aynı borca ait 07/08/2015 tarihli ödeme taahhüdü ile 15/10/2015 tarihinde ödemesi kararlaştırılan borcu yerine getirmemesi sonucunda anılan Mahkeme kararı ile yeniden 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesinde yer alan, "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında somut olayda her iki şikayet farklı taahhütlerin ihlaline ilişkin olsa da, bir borcun ödenmemesi halinde üç aya kadar tazyik hapsi kararının tamamının infazı halinde artık yaptırım uygulama olanağı kalmayacağı, aynı borçtan ve fakat farklı taahhütten ortaya çıkan borçlunun ödeme şartını ihlalinin ayrıca bir taahhüdü ihlal suçunu oluşturmayacağı düşünüldüğünden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Kabule göre de, 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 07/08/2015 tarihli taahhütnamede taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz miktarının gösterilmediği gibi alacaklının haklarından feragat ettiğine ilişkin muvafakatinin de bulunmadığı, bu nedenle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminin (1) no'lu nedeni yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, .... İcra Ceza Mahkemesinin 23/12/2015 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararının CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca bozulmasına, kabahatli(sanık) hakkında verilen tazyik hapsinin kaldırılmasına, bozma sebebine göre kanun yararına bozma isteminin (2) nolu nedeni yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 16.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Etiketler
Paylaşın
"Taahhüdü İhlal Suçu Nedir? Taahhüdü İhlal Şartları" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Arb. Eda Yıldırım İlhan'a aittir ve makale, yazarı tarafından (https://www.edayildirimilhan.av.tr) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.