Mirasın reddi nedir? Mirasın reddi süresi, mirasın reddi süresinde yapılmazsa ne olur? Mirasın reddi sonrası ne olur? Mirasın reddinin iptali ve vazgeçme mümkün mü?

 

Reddi Miras (Mirasın Reddi)

Reddi miras, yasal ve atanmış mirasçıların, miras bırakandan kendilerine geçmiş bulunan miras üzerindeki hak ve yükümlülükleri reddetmesidir. Miras kısmi olarak reddedilemez. Mirasın reddi için mirasçının fiil ehliyetine sahip olunması şarttır. Tam ehliyetsizlerin red beyanı ise yasal temsilcileri tarafından yapılır. Vesayet altındakilerin red hakkını kullanabilmeleri için vasilerinin beyanı yanında sulh veya asliye hukuk mahkemelerinin izni gerekir. Sınırlı ehliyetsizlerde ise yasal temsilcinin onayı gerekir. Miras hukukunda külli halefiyet ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye göre miras bırakanın terekesi tüm aktif ve pasifleriyle beraber mirasçılara kendiliğinden geçmektedir. Ayrıca mirasçılar bu borçlardan sadece terekeyle sınırlı değil kendi mal varlıklarıyla da sorumludurlar. Haklarla beraber borçlar da mirasçılara geçeceği için kendilerine mirası reddetme hakkı tanınmıştır. Mirasın reddi hakkı ancak mirasın mirasçılara geçmesinden sonra doğar. Miras da ölümle beraber geçeceği için miras bırakan ölmeden red hakkı doğmaz.

 

Mirasın Reddi Çeşitleri

Medeni kanun m.605'te mirasın iki türlü reddi düzenlenmiştir. Bunlar; gerçek red ve hükmi reddir.

Mirasın Gerçek Reddi : Yasal ve atanmış mirasçılar kanunda belirtilen süre içerisinde mirası reddebilirler. Medeni Kanun m.609'a göre Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddi mirasın yapılmasıyla beraber sulh hukuk mahkemesinin özel kütüğüne bu beyan kaydedilir. Bu hakkın kullanılabilmesi için yukarıda da belirttiğimiz üzere miras bırakanın ölmesi ve mirasın intikal etmesi şarttır. Reddi miras kayıtsız şartsız olmalı ve süresi içinde yapılmalıdır.

Mirasın Hükmen Reddi : Medeni Kanun m.605/2'ye göre ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Bu şartların varlığı halinde mirasçıların mirası reddettiği karine olarak kabul edilir. Ayrıca bir beyana ihtiyaç yoktur. Bu red türünde bir süre öngörülmemiştir. Mirasçılar bu durum için bir tespit davası açabilirler ya da miras bırakanın alacaklıları tarafından kendilerine yöneltilebilecek davalarda itiraz olarak ileri sürebilirler.

 

Mirasın Reddi Süresi

Mirasın reddi için kanunda 3 aylık süre öngörülmüştür. Bu süre hak düşürücü süredir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını, daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. (MK m.606/2) Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar (MK m.607). Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir.

 

Mirasın Reddi Nerede Yapılır? Yetkili ve Görevli Mahkeme

Reddi miras, miras bırakanın öldüğü yerde bulunan sulh hukuk mahkemesine yapılacak bir beyanla ve dava ile gerçekleşir.

 

Mirasın Reddi Hakkının Düşmesi

Mirasın reddi için kanunda belirtilen 3 aylık süre hak düşürücü nitelikte olduğu için bu süre içinde mirasçılar tarafından kullanılmazsa hak kaybedilir. Bununla birlikte bazı hallerde süre dolmamış da olsa mirasçıların mirası red hakkı düşmektedir. Bu durumlardan biri feragat sebebiyle red hakkının düşmesidir. Diğeri ise terekenin olağan nitelikte olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışındaki işleri yapmaktır. Olağan nitelikteki işlerden kasıt, mirasçının amacının bu işlemin yapılmaması durumunda doğabilecek zararların önlenmesi olmasıdır.

 

Mirasın Reddinin Hukuki Sonuçları

Kanun, mirasçının atanmış ya da yasal olmasına göre reddi mirasın hukuki sonuçlarında bir ayrıma gitmiştir. Medeni Kanun m.611/1'e göre yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. 611/2'ye göre ise mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır. En yakın yasal mirasçıların tamamı mirası reddederse sulh mahkemesince miras tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. Mirasçının altsoyunun tamamının mirası reddetmesi durumunda bunların payı sağ kalan eşe geçer. Burada kastedilen altsoy, miras bırakana ilk sırada mirasçı olan altsoydur.

 

Mirasın Reddinin İptali

Mirasçı, malvarlığı borcunu karşılamaya yetmemesine rağmen, alacaklılara zarar verme amacıyla mirası reddedebilir. Böyle durumlarda Medeni Kanun'un 617.maddesine göre alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Bu durumun söz konusu olması için bir kötü niyet olmalıdır. Kötü niyetin varlığı için de reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir. Bunun iyice araştırılıp ortaya konması şarttır.

 

Mirasın Reddi Geri Alınabilir Mi?

Bu işlemin geri alınması mümkün değildir. Ancak Borçlar Kanunu'nda düzenlenen hata, hile, korkutma hallerinde reddi mirasın iptali mümkün olabilmektedir.

"Mirasın Reddi" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Eda Yıldırım İlhan'a aittir ve makale, yazarı tarafından (http://www.edayildirimilhan.av.tr) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.

    Makalelere Göz Atın

Avukat Eda Yıldırım İlhan

Eskişehir'de ticaret, şirketler ve sözleşmeler hukuku, iş ve sosyal güvenlik hukuku, aile hukuku, miras hukuku, sigorta hukuku, gayrimenkul hukuku, icra ve iflas hukuku, idare ve vergi hukuku, tüketici hakları hukuku alanlarında şahıs ve şirketlere kurumsal olarak avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.


Yayınlama